-
Gözden kaçırmayın
Ürgüp Kaymakamı Cüneyt Caner Görevine Veda EttiVali Seddar Yavuz, 19 Ekim 2024 Muhtarlar Günü münasebetiyle ilimizdeki muhtarları makamında kabul etti. Ardından Vali Yavuz, Malatya Nikah Sarayında Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından organize edilen programa katıldı. Programa, Vali Seddar Yavuz'un yanı sıra Malatya Ak Parti Milletvekilli Abdurrahman Babacan, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Vali Yardımcısı Bilal Basrı, Battalgazi Kaymakamı Erkan Savar, Yeşilyurt Kaymakamı Kutsal Baytak, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Tolunay Başer, Battalgazi Belediye Başkanı Av. Bayram Taşkın, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Muhtar Dernek Başkanları ve muhtarlar katıldı. Düzenlenen programda sırasıyla Yeşilyurt Muhtarlar Derneği Başkanı Salman Şahbaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ve Malatya AK Parti Milletvekili Abdurrahman Babacan, günün anlam ve önemini belirten konuşmalarını yaptıktan sonra Vali Yavuz, "35 yıldır sizlerle beraber bu ülkeye hizmet eden bir kardeşiniz olarak, muhtarlarımızın ülkemizin gelişmesinde, kalkınmasında ve demokrasinin içselleştirilmesindeki rolünü biliyorum. Bu vesileyle, dünden bugüne ülkemizin her bir köşesindeki vatandaşlarımıza hizmet eden tüm muhtar kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal eden tüm muhtarlarımıza rahmet diliyorum. Sizlere ise sağlık, afiyet ve huzur içerisinde görevler diliyorum. Halkımızın teveccühüne mazhar olmuş ve 5 dönemdir, 6 dönemdir seçilmiş muhtarlarımız var. Seçilmenin ne kadar zor olduğunu bilen biri olarak, bu başarıyı gösteren tüm muhtarlarımızı gönülden tebrik ediyorum. Birkaç konuya değinmek istiyorum. Birincisi, İlimizde en son 5.9 şiddetinde deprem meydana geldiğinde hepimizin yüreği tekrar ağzına geldi. Belki aradan geçen 20 ay içerisinde depremin yıkıcılığı yavaş yavaş unutulmaya başlanmış olabilir. Ben yaklaşık 3 aydır bu şehirde görev yapıyorum, yani 3 aydır sizlerle birlikteyim. Bu süre zarfında, ağır hasarlı yapıların yıkımını yapmak için mücadele ediyoruz. Ancak yıktırmamak için direnen, dava açan kişilerle de maalesef uğraşıyoruz. 5.9 şiddetindeki bir deprem hepimizi sokaklara dökmeye yetti. Bu durum da, Malatya'da tekrar deprem olabileceğini gösteriyor. Sayın Vekilimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız da ifade ettiler, 50-60 yıllık binaların sağlam olduğunu iddia etmek, mantık dışı ve akıl dışı bir gerekçedir. Kahramanmaraş'taki depremde, ilk gün oraya giden ve o manzarayı gören biri olarak soruyorum: Bizim kaderimiz, enkazlar etrafında ağlamak ve gözyaşı dökmek midir, yoksa tedbir almak mıdır? Hangisini tercih edeceğiz? Kader diyebilir miyiz, tedbir almadan Allah'tan geldi diye bilir miyiz? İslam anlayışında tevekkül nedir? Tevekkül, her türlü tedbiri almak, sonra Allah'a tevekkül etmektir. Hiçbir tedbir ve önlem almadan kader diyebilir miyiz? Kendi cehaletimizi kendi bilgisizliğimizi yüce Yaradan'a yükleyebilir miyiz? Bu yüzden, kentin merkezini bir yandan yıkmaya çalışıyoruz, bir taraftan da inşa etmeye çalışıyoruz. Bazı çarpıcı rakamlar vereyim ki buradaki herkes duysun: Şu anda Saray Mahallesi'nde, Merkez-1 diye tabir ettiğimiz bölgede, 75 bin metrekare alana 20 bin metrekare diyafram duvar örüyoruz ve 94 kilometre fore kazık yapıyoruz. Bu projeyi de hibe ediyoruz. 5 Şubat 2023 tarihinde orada mal varlığının değeri neyse onu bir kenara yazıyoruz. Bitirdiğimizde, eğer siz alacaklıysanız peşin olarak ödüyoruz, biz alacaklıysak 2 yıl ödemesiz, 18 yıl vadeli ve 0 faizli olarak borçlandırıyoruz. Elbette metrekareye metrekare vermeyeceğiz, çünkü biz gecekondu yapmıyoruz. Bitişik estetiği olmayan, yolları ve yeşil alanı bulunmayan beton yığınları mı istiyorsunuz, yoksa şehre girdiğinizde muhteşem bir şehirle mi karşılaşmak istiyorsunuz? Tercihiniz nedir? Deprem olduğunda güvenle içinde oturabileceğiniz bir işyerimi istiyorsunuz, yoksa annenizi babanızı ve sevdiklerinizi merak edip yollara düşmek mi istiyorsunuz? 94 kilometre fore kazık ve 20 bin metrekare diyafram duvar yapan bir devlet büyük fedakârlıklar gösteriyor. Bu para sizin paranız, 86 milyon vatandaşın parası. Bu tarihi bir fırsattır. Gelin el ele verelim. Göreve başladığım ilk günden beri Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Milletvekillerimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Belediye Başkanlarımız, Kaymakamlarımız, tüm kurum ve kuruluşlarımız, STK'larımız ve Muhtarlarımız ortak akıl ve istişare kültürünü hakim kılacağız. Dayanıksız, ağır hasarlı ve rezerv alanlardaki binaları yıkacağız. Devletin iki temel özelliği vardır; Şefkat ve kudret. Malatya'nın şefkate ihtiyacı olduğu kadar kudrete de ihtiyacı var. Değerli arkadaşlar, görevini yapan, vatandaşlık görevini yerine getiren herkesi şefkatle kucaklıyoruz. Şehit ve gazi ailelerini, yoksul halkımızı şefkatle kucaklıyoruz. Eşim ve ben bu şehre gönül verdik. Allah şahit, buraya atandığımız günden beri şükrediyoruz, çünkü dua almak için buradayız. Bu şehirdeki inşa ve imar sürecini engelleyenlerle elbette mücadele edeceğiz. Çünkü gerçekten güvenle oturabileceğiniz bir şehir inşa etmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu şehri ayağı kaldırın diye beni, Büyükşehir Belediye Başkanını ve Milletvekillerini talimatlandırıyor. Bu şehrin insanlarının, kaygısız evlerinde oturabilmesi ve işyerlerinde çalışabilmesi için şehrin merkezinin ayağa kalkması gerekir. Bu yüzden büyükşehir belediye başkanımızla ilçelere gidiyorum. Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerimizde muhtarlar toplantısının tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla birlikte yaptık. Sizlere bu şehirden ne yaptığımızı ve ne yapmak istediğimizi anlattık. Daha sonra bu çalışmalarımızı diğer ilçelere taşıdık. Her gittiğimiz ilçede tüm muhtarlarımızı dinledik. Yaptığımız faaliyetleri sizlere anlatıyoruz. Biz farklı ve gizli bir iş yapmıyoruz. Amacımız sizlere güvenli bir şehir sunmak. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, milletvekillerimiz ve büyükşehir belediye başkanımızla birlikte bu şehri ayağa kaldırmak için çalışıyoruz. Şehrin merkezini yeniden dizayn ediyor, yerinde dönüşüm projelerini hayata geçiriyoruz. Şu ana kadar 741 bağımsız bölüm için ruhsat verildi. Bu süreçlerin zorluğunu biliyoruz, özellikle büyük alanlarda bu işler daha da karmaşık hale geliyor. Ancak kararlıyız, hiçbir vatandaşımızı açıkta bırakmayacağız. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın taahhüdüdür. Bu şehirde yaşayan herkes, şehrin güzelliklerini öne çıkarmakla sorumludur. Şehri her gün kötüleyerek bir yere varamayız. Umutsuzluğa kapılmak için hiçbir sebebimiz yok. Devletimiz Malatya'ya yatırım yapıyor, projeler hayata geçiyor. Bize düşen ise el birliğiyle bu çalışmaları desteklemek ve şehrimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Şikâyet etme zamanı değil. Hep birlikte el ele vererek Malatya'yı daha güzel bir geleceğe taşıyacağız." diyerek sözlerini tamamladı. Düzenlenen program muhtarlarla hatıra fotoğrafı çekildikten sonra sona erdi.
Yorumlar
Yorum Yap